20 Eylül 2008 Cumartesi

Solan Çiçek

Sakla dedin, sakla sana verdiğim acıları yüreğinde.Hiç unutma dedin.
Yıllar geçti unutmadım .Unutturmadın.


Yağdı saçlarıma karlar, senden bildim !.

Rüzgar umutlarımı savurdu senden bildim..

Yıldızlarım kaydı,sönüp düştü uzak diyarlara senden bildim.

Anlayacağın hayatımda ne oldu ise senden bildim.

Sen istedin böyle olmasını dedim.

Ne kış dedim ne bahar, hep ağladım.Kimi gün sabaha kadar.
Kimi gün saatlerce.

Sen benim dilimde kimi gün isyan oldun.Kimi anda ise dilek.
Umutlarımın katiliydin kimi zaman.Bazen çiçek.
İçimde açmadan solan çiçek.
Acıların Bahçesiyim.

Acılar ektin yüreğime, yüreğime her dokunduğunda !
Nasıl izin verdim ?Yüreğime acı ekmene.
Nasıl katlandım bunca yıl bu acılara .
Hiç gülmedim.Gülen yüzüm soldu ektiğin acılar yüzünden

Bir gün biter diye kurduğum hayallerime düştü kederlerim,oysa hayal kurmak bile acılardan ibaretti..
İki yakası birleşmeyen kıta gibiydi bana huzur.Alabildiğince geniş ufuklara rağmen tatmadım huzuru baharın kollarında.
Benim mevsimlerim hazandı, kıştı.

Ne ümitlerim parladı yıldız yıldız, nede hayallerim yüzdü mavi umut denizinde.Tersine akan keder nehirlerinde yüzdürdüm küçük dünyamı.
İlerlerken adım adım, kapıldım hoyrat fırtınaya her parçam bir dağ başında.Göz yaşlarıyla yıkadndı anılarım hatıralarım..

Gül diyorsun adın gül !..Bende bu talih varken nasıl güleyim.Hayallerime hüzün karıştı nasıl güleyim.
Ömrümün sayfalarında gözyaşımla yazılı hikayeler varken nasıl güleyim.
Yüreğimde yarım kalan,yetim kalan biçareliğim varken nasıl güleyim...

Sen hiç uykularından çığlıklarla uyandın mı?
Gözyaşları içinde gecelere nöbetçi oldun mu?

Nasıl güleyim ki ??
Beklemekteyim Her Gün !!

Kıyısındayım yaşamın..Geziniyorum hayatımın kumsalında.Güneşsiz,rüzgarsız ve yalnız.
Bir iç çekişle hatıralara dalıp yürüyorum amansız,keyifsiz demlerde.
Bana kal dediğin yerdeyim ...Bir adım atsam yanında olacağımı biliyorum ama,elimde değil o adımı atmak.Elimde olsaydı, çoktan atmıştım kendimi boşluğa...Ama olmuyor işte.Yaşamak zorundayım, zorda olsa nefes almalıyım canımı bedenden alıcak emanetçiyi beklemeliyim.Biliyorum yakında gelicek emanetçim..
Gelsin diye bekliyorum onu kumsalımda yalnız bir başıma..
Seninle dalıp gidiyorum hatıralarıma ve yalnızlığıma.
Kimbilir??

Tut ellerimden,hiç mi özlemedin ellerimi?..Gözlerimi?..
Yağmur yağdıran gözlerimi hiç mi özlemedin?
Dünyayı değer dediğin bakışlarımı,rüzgara verdiğin uzun saçlarımı hiç mi özlemedin ?
Değer miydi ?
Değdi mi?
O yıkık duvarlarım üstüne çökmedimi?Yüreğimde açtığın yarayı sarmadığın gibi hala kanattığını biliyormusun ?
Kal dediğin yerdeyim..
İçimi acıtan, yüreğimden kan damlayan yerdeyim.Sensiz kaldığım o yerdeyim.
Gidişim buradan olsun diye beklemekteyim emanetçimi..
Hazan Mevsimi

Farkında oluyor insan, bir yerde uzun süre kalınca kimler ne amaç taşıyor !!
Yeni geldiğimde anlamamıştım.
Doğrudan yazanlar var-dı ??
Başlarda ısrarla msj - msn bırakıyorlar,sonra oltaya gelmeyince yenilerin peşine düşüyorlar...

Tabi bazıları bunu abartıp çok çirkinliklere dönüştürüyor.
İnsan tanımak için sosyolog olmayı gerektirmiyor, bu tarz yerde biraz zaman geçirince kimleri tanımak isterseniz tanıyabiliyorsunuz...

Ve insanlara, daha çok da karşı cinse güven azalıyor..
Ama işini öylesi ince yapanlar var ki,hiç anlamıyorsunuz kişinin hasta olduğunu yada yalan söylediğini.

Neden gerek duyar insan bunca yalan dolana?.
Anlaşır yada ayrılabilir insanlar.Bitebilir yıllar süren beraberlikler.
Yada evli olabilir insan.Durumu ne ise ona göre arasa ya arkadaşını.
Ne bu gizlenmeler.? Öğrenince daha mı iyi oluyor ki,herşey yolunda giderken neden aksi söylenir??
Nasıl bir oyun oynama kabiliyetidir.Şaşıyor insan bu manzaralara ...

Siz siz olun inanmak istediğiniz,güvenmek istediğiniz kişiyle uzun zaman geçirin..Özellikle yalnız yaşayan hanımlar...........Dikkatli olun..............

Bu aralar moda olan yalan( Allah-Peygamber) zikrullahını çok sık anıyorlar manevi hayatın içine giriyorlar..
İnsan yaşıyor ve yaşayınca anlıyor bazı şeyleri.

Hayallerin yaşı olmazmış derler.Çok doğru.
İnsan hayatı boyunca isteyip,bulamadığı huzuru yanlış yerde ararsa sonucuna da katlanmalı değil mi??
Hayallerim vardı
Döküldü birer birer yaprak misali hazan mevsimi gelmeden henüz.
Dostlara selam olsun........
Unutamam...

Unutulur zamanla acılar unutulur.

Zamanla.

O ilk can yakışı kalmaz.

İlk andaki kadar canı kanatmaz.

Unutulur yaralar, zamanla kabuk bağlar.

Acı unutulurda , ya izi ?

İzi kalır yürekte..

Senin, yüreğimdeki izin gibi !!

Hiç iyileşmeyen yarasın.

Dinmeyen sızımsın.

Yüreğimde kanarsın gizli gizli..

Sessiz, içten içten.

Kendimi avuttum yıllarca.

Unuttum diye ama hiç te öyle değil ?

Ne ben seni unuta bildim,

Ne bu derdimi uyuta bildim

Ne bu gönlümü avuta bildim

Unutamam ?

Unutmam için ölmem gerek !.

Bu yüreği çıkarıp atmam gerek !

İlk göz ağrım

Seni sormuyorum

Ben seni sana bıraktım

Sana yüreğimi verdim

Sen yüreğimi kanattın

Hafif Bir Depresyon

Hafif bir depresyon hali benim ki.
Değersiz bulmaya başladım kendimi.
Gözümde kalmadı hiç bir şeyin anlamı.
Sabah uyandığımda neden uyandım diye sormaya başladım.
Kahvaltı yapmak istemiyorum.
Hatta gereksiz diyorum neden yenir ki?
Su içmiyorum.
Sokağa çıkmıyorum.
Hiç birşeyden haz almıyorum.
Çabuk sıkılıyorum.
Hayat doluyken, gözlerimin ışığı kayboldu.
Nedeni nedir soruyorum ama bulamıyorum.
Anlamsız geliyor yaşam.
Artık canım da yanmıyor.
Ne öfkem kaldı ne sevincim.
Güvensiz oldum insanlara.
İnandığım doğrular birer birer yanlışa dönüşüyor.
Tuttunduğum her dal elimde kaldı.
Sığındığım kapılar yüzüme kapandı.
Hayat hep tokadını yüzüme habersizce şaklattı.
Ümitlerim yarım ,hayallerim dağınık kaldı.
Hafif bir depresyon hali benim ki.
Her sonbaharda tekrarlanan depresyonum.
Tekrar tekrar ümitlerimi ,hayallerimi dağıtan hastalığım.
Yeşil baharla yeşeren,hazanla solan yüreğim...
Hafif bir depresyon hali benim ki.

Gülüm....

Gülüm..
Sana söylemek isteyip te sustuğum öyle çok zamanlar oldu ki bilemezsin.
Suskunluğumu anlar da sorarsın diye bekledim, bir gün bile sormadın.
Ben konuşmadıkça, sen halimden memnunum zannettin.Farkına varmadın hislerimin.
Kimi gün yağmur yağdı gözlerimden.Sen görmezden geldin.Kimi gün dünyam karardı,çıkmaza girdim.Bir gün halimi sormadın.
Oysa bütün bu hallerimin sebebi sendin.
Öyle uzağındaydım ki,elini uzatsan dokunacak kadar uzaktım.Nefesini nefesimde hissederken dokunamazdım sana.Bakmadın bir gün candan ,yürekten senden başkasına kör olan gözlerime.
Duvar ördün adeta aramıza.Nedense?
Seni sensiz yaşamak ağırdı yüreğime , ama kendime bu gerçeği haykıramadım hiç bir zaman.
En zor zamanlarım da yanımda bulamazdım seni.
Hep başka yerlerde olurdun.
Yine kendim atlatırdım zor zamanlarımı.Üstesinden gelirdim zorlukların.
Seninle sensiz yaşamak, bana ayakta kalmayı öğretti.Belki de iyi bir şeydi bu.
Birgün gerçekten gidersen, sensizliğe alışkın yüreğim fazla etkilenmez.
Kimbilir ?..
Hayat bazen böyle oyunlar da oynuyor bizlere.
Sen seversin, sevdiğin seni görmez bile.Uzaktan seversin,yüreğin acılar içinde kalır.Oyun içinde oyun olur.Hayat böyle akıp gider.
Bir bakmışsın ki yol sonundasın.Artık geç gelen baharı görmez gözlerin.

Gülüm..

Susuyorum..Anlaman için.
Gözlerime baksan bir kez belki anlayacaksın.Karşılaşsa gözlerim o bal gözlerinle.
Ahh..İstemedin ki.
Sessiz gemi gibi ağır ağır ilerdi yüreğim dertlerin deryasında..Her gören anladı.Bir sen olmadın farkında.
Uzak diyarların prensi, yüreğimin zalim sahibi.
Bir sen anlamadın beni..
Bir sen silmedin gözlerimin selini.
Ahh...Gülüm...
Artık sevmesen de olur.
Bir sisli hazan kesilir ruhum.
Yine gam yurdu gönlüm...