18 Eylül 2008 Perşembe

Dönüşünle Öldür Beni

Gittin…

Tanımsız cümleler bıraktın bana.Kolaydı oysa seni düşlemek,düşlerimden hayalin çalınmış olsada..


Gittin…


Üç beş kırgın anı ve yaralı bir hikâye bırakarak ardında. Nerede başladı, nerde bittik bilemeden daha…


Gittin…


Kaç sevdayı sığdırabilirdin ömrüne. Yüzlerini ararken kendini kaybederek gittin benden…

Sığındığın benliklerine vurdun hüznünü. Sakladığın tüm yaralar içimde gizli kaldı. Bana seni akıttın sevgili… Bana seni bıraktın geride.


Verebileceğin onca söz sende kaldı. Duyabildiklerim zaten bende masaldı. Ardından ağlamak istedim önce. Bir kaç damla yaş yüreğimde asılı kaldı. Gözlerim gözlerine hasret, yüreğim ömrüne kanla yazılı.


Gittin…



Bir vedayı bile hak etmeyecek kadar beni az mı sevdin. Bekledim. Açıklaması vardır elbet dedim kendime… Açık olan artık olmadığınmış göremedim. Bir martı gibi süzüldüm gözlerinin maviliğinde… Çığlık atamamak gibi bir şeydi gidişin. Boğuldu gözlerimde gözlerin.


Gittin…



Şimdi bir Temmuz başladı ömrümüzde… Aylarca yoksun. Bekleyeceğim demiştim sana giderken. Kalmadım bekleyecek kadar ben. Ellerin ellerime değmedi ve sen gitmedin say şimdi. Say ve bak yaşayabiliyor musun bensiz. Nefes alışların düzensiz, kalbin tek atımlık bu yatakta. Sen bende ben sende yokum. Düşün şimdi ne çok şeyi bitirdin yüreğinde ve yan... yan bana…



Gittin…

Dön sevgilim. Çünkü mevsim sonbahar aylardan Eylül… Gidişinle değil de beni dönüşünle öldür.

Hiç yorum yok: